Bakan Kirişci: “Önce kendi insanımızı doyuracağız”

0
220

Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci, Adana’da ‘Tarım Koordinasyon Toplantısı’na katıldı ve “Rusya’dan da, Ukrayna’dan da vazgeçemeyiz” diye konuştu..

Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci, “Tarım, bir başka ülkenin insanlarını doyurmak için yapılan bir faaliyet, öncelik değildir. Önce kendi insanımızı doyuracağız. Kendi insanımızın beslenme, barınma ve giyinme ihtiyaçlarını karşılayacağız” dedi.

Vahit Kirişci :”Hububat, yağlı tohumlar ve şeker pancarı bizim için vazgeçilmez, hayati ürünlerdir. Bunlar hem yem sektörü içinde çok önemli. Bu yemleri hayvanlarımıza yedirerek onların et, süt ve yumurtalarından istifade ediyoruz. Bu ürünlere ağırlık verip öne çıkartacağız.”Bakan Kirişci: "Önce kendi insanımızı doyuracağız"

Bakan Kirişci, Adana Valiliği’nde ‘Tarım Koordinasyon Toplantısı’na katıldı. Ardından açıklamalarda bulunan Bakan Kirişci, krizlerin fırsata dönüştürülebileceğinden bahsederek, “Bazen krizler fırsata dönüştürülebilir denilir. Belki pandemi bize bu fırsatı sundu.

Ancak devamında da özellikle Rusya ve Ukrayna krizi bunu pekiştirdi. Her ikisi de bizim birini, diğerine tercih edebileceğimiz bir ülke değildir. Her ikisi de Karadeniz’de komşu ülkelerimizdir. Çok ciddi manada dış ticaret ilişkilerimizin olduğu ülkelerdir. Ancak bu krizi iyi yönetmek ve fırsata dönüştürmek adına atmamız gereken adımlar var” diye konuştu.

Türkiye’nin tarım sektöründen vazgeçemeyeceğini aktaran Bakan Kirişci, “Türkiye’de hakikaten tarım sektöründen vazgeçemeyiz. Orman yine işin bir başka ayağı. Doğa, milli parklar sahip olduğumuz flora ve fauna hakikaten emsalsiz. Bazen diyorum ki Cenab-ı hak Adana’ya yapabileceği torpilin hepsini yapmış.

Türkiye’nin 112 milyar metreküp suyu var. Bu suyun neredeyse yüzde 10’u Adana’daki 2 nehirden akmakta. Buradan sulama amaçlı istifade ederken hem de elektrik ihtiyacımızı karşılıyoruz” ifadelerini kullandı.Bakan Kirişci: "Önce kendi insanımızı doyuracağız"

Kirişci, daha sonra şunları söyledi:

“Tarım hakikaten stratejik ve vazgeçilmez bir sektör. Biz mutlak suretle tarım ve orman cenahı olarak söylüyorum bulundurma mecburiyetimiz var. Bu da üretmeyi gerektirir. Bu üretimi biz gerçekleştiriyoruz ama bu gerçekleştirdiklerimizin daha fazlasını yapabilme potansiyelimiz var.

Asla diğer sektörleri değersiz gördüğümüz gibi algılanmasın ama bir stratejik ürün tanımını hepimizin hatırlaması lazım. Bunlar da un, yağ ve şeker.

Bunların elde edildiği ana maddelerde hububat, yağlı tohumlar ve şeker pancarı. Bunlar bizim için vazgeçilmez, hayati ürünlerdir.

Bunlar hem yem sektörü içinde çok önemli. Bu yemleri hayvanlarımıza yedirerek onların et, süt ve yumurtalarından istifade ediyoruz. Bu ürünlere ağırlık verip öne çıkartacağız. Diğer ürünlerimizi ihmal etmeyeceğiz. Onları da destekleyeceğiz.”

“Yağlı tohumlarda açığımız var”

Tarımın başka bir ülkenin insanını doyurmak için yapılmadığını kaydeden Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci, “Tarım, bir başka ülkenin insanlarını doyurmak için yapılan bir faaliyet, öncelik değildir. Önce kendi insanımızı doyuracağız. Kendi insanımızın beslenme, barınma ve giyinme ihtiyaçlarını karşılayacağız. Düşünün bizim tekstil sektörümüz var. Konfeksiyon bizim ihracatımızda önemli bir yer tutuyor ama biz ham maddelerini ithal ediyoruz.

Yağlı tohumlarda açığımız var. Hububatta açığımız yok aslında çünkü ithal edilenler var bunları da katma değerli ürünler olarak ihraç ediyoruz. Ancak iç piyasa da kendi insanımızın ihtiyaçları bizim önceliğimiz olmalı. Karınca misali biz yola çıktık, niyetimiz hayır. İnşallah rabbi akıbetini de hayır eyler. ” dedi.

“Türkiye su zengini bir ülke değil”

Türkiye’nin su zengini bir ülke olmadığını söyleyen Bakan Kirişci, “Tarım il ve ilçe teşkilatlarımızda orada ziraat mühendisi, gıda mühendisi, veteriner hekim, su ürünleri mühendisi olarak girip de ÇKS ile meşgul olup oradan emekli olan kardeşlerimiz var. Burada bir sadeleştirmeye gideceğiz.

Bizim aslında Tarım ve Orman Bakanlığı’nın gerek tarım gerekse de orman ayağında mevzuat açısından bir eksikliğimiz yok. Su ile ilgili su kanunumuz var. İnşallah o kanun da çıktığında Paris İklim Sözleşmesi’nin de gerekleri olarak o konuda da adım atmış olacağız. Türkiye, su zengini bir ülke değil. Bu su zengini bir ülke olmadığını da orada bir kez daha ortaya koymuş olacağız” şeklinde konuştu.

“Endişe edecek bir şey yok”

Buğday, arpa, çavdar, yulaf ve tritikalenin desteklendiğini aktaran Kirişci, “Çalışmalarımızı hızlı bir şekilde sürdürürken bugün Resmi Gazete’de yayınlanan 5 ürün için (Buğday, arpa, çavdar, yulaf ve tritikale) destekleme konusunda ilave dekara 50 TL destekleme gerçekleştirildi.

Bunlara ilave olarak çeltiği içerisine aldığımız 6 ürün içinde 16 liradan 24 liraya çıkartılan destek geldi. Diğer taraftan da tarım danışmanlarımız içinde 46 bin Türk Lirası’ndan 52 bin Türk Lirası’na çıkartıldı. Artık hepimiz petrol istasyonlarındaki o fiyatlara baktığımızda belki içimizi karartan bir durum olabilir. Arkadaşlar endişe edecek bir şey yok. Girdi maliyetleri yükseliyor ama bunlar aynı zamanda tarımsal ürünlerimizin de değerini arttırıyor. Bugün buğday fiyatını hepimiz biliyoruz” dedi.

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz